Ritüellerin Yok Oluşuna Dair: Günümüzün Bir Topolojisi

Yazar Adı: Byung Chul Han
119,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Byung-Chul Han, Ritüellerin Yok Oluşuna Dair’de hem bireysel hem de toplumsal yaşamı yoğun, istikrarlı ve düzenli kılan ritüelleri mercek altına alıyor. Bir yandan yaygınlaşan kolektif narsisizmin ve otantikliğin topluluk aidiyetlerini, diğer yandan da dijitalleşmenin, üretim mantığının ve neoliberal kapitalist küreselleşmenin ritüelleri adım adım ortadan kaldırdığını ve bu durumun hem zaman hem de mekân algımızı tahrip ettiğini öne sürüyor. Her iki dinamiğin de hem insan doğasını hem de bizzat toplumsallığı radikal bir biçimde dönüştürdüğünü gözler önüne sererek tarihsel bir dönemeçte oldu Devamını Gör

Türü
:
Felsefe
Sayfa Sayısı
:
116
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
12/2022
Boyutlar
:
13.0 x 19.5
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786057066435
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
02.05.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Byung-Chul Han, Ritüellerin Yok Oluşuna Dair’de hem bireysel hem de toplumsal yaşamı yoğun, istikrarlı ve düzenli kılan ritüelleri mercek altına alıyor. Bir yandan yaygınlaşan kolektif narsisizmin ve otantikliğin topluluk aidiyetlerini, diğer yandan da dijitalleşmenin, üretim mantığının ve neoliberal kapitalist küreselleşmenin ritüelleri adım adım ortadan kaldırdığını ve bu durumun hem zaman hem de mekân algımızı tahrip ettiğini öne sürüyor. Her iki dinamiğin de hem insan doğasını hem de bizzat toplumsallığı radikal bir biçimde dönüştürdüğünü gözler önüne sererek tarihsel bir dönemeçte olduğumuza dikkat çekiyor.

    “Geçiş ritüelleri, hayatı mevsimler gibi yapılandırır. Bir eşikten atlayan kişi hayatın bir evresini kapatmış sayılır ve yeni bir evreye adım atmış olur. Geçiş ola¬rak eşikler, mekân ve zamana ritim ve ifade katar, hatta on¬ları anlatırlar. Derin bir düzen deneyimini mümkün kılar¬lar. Eşikler, zaman-yoğun geçişlerdir. Günümüzde gittikçe hızlanan geçişler, kesintisiz iletişim ve üretim lehine yırtılmaya maruz kalıyorlar. Dolayısıyla mekân ve zamandan yana yoksullaşıyoruz. Daha fazla mekân ve zaman üretme çabası içinde onları yitiriyoruz. Zaman ve mekân, dilini yi¬tiriyor, suskunlaşıyor. Eşikler konuşur. Eşikler dönüştürür. Eşiğin ötesinde öteki vardır, yabancı vardır. Eşik fantezisi yoksa, eşik büyüsü yoksa, geride bir tek aynılığın cehenne¬mi kalır.”

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.