Kısa Ürün Açıklaması

Canlılık tarihi boyunca evrimin temel dinamosu niteliğini koruyan üreme, yumurta ve sperme bağlı işleyen geleneksel tanım ve işlevlerini içinde bulunduğumuz yüzyılda geride bırakmaya başladı. Bu kitap, hızla gelişmeye devam eden üreme teknolojilerinin yol açtığı karmaşık felsefi sorunları düşünmeye ilişkin bir çağrı mahiyetindedir. Zira IVF ile başlayan, ufuktaki IVG ve yapay rahim araştırmaları ile devam eden, üçüncü tarafların –mitokondri, yumurta, sperm, embriyo veya rahim– katkılarıyla genişledikçe işbirlikçi üreme ve yetiştirme modellerine zemin hazırlayan yeni üreme teknolojileri, yerleşik etik kabull Devamını Gör

Türü
:
Felsefe
Sayfa Sayısı
:
208
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
5/2023
Boyutlar
:
13.5 x 21.0
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786257424844
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
07.05.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Canlılık tarihi boyunca evrimin temel dinamosu niteliğini koruyan üreme, yumurta ve sperme bağlı işleyen geleneksel tanım ve işlevlerini içinde bulunduğumuz yüzyılda geride bırakmaya başladı. Bu kitap, hızla gelişmeye devam eden üreme teknolojilerinin yol açtığı karmaşık felsefi sorunları düşünmeye ilişkin bir çağrı mahiyetindedir. Zira IVF ile başlayan, ufuktaki IVG ve yapay rahim araştırmaları ile devam eden, üçüncü tarafların –mitokondri, yumurta, sperm, embriyo veya rahim– katkılarıyla genişledikçe işbirlikçi üreme ve yetiştirme modellerine zemin hazırlayan yeni üreme teknolojileri, yerleşik etik kabullere meydan okuyor. İnsan, üreme devriminin yarım asra yaklaşan yolculuğunda tüm canlılarla paylaştığı üreme özelliğini, yapay seçilim sayesinde üremeyi yeniden üreterek güncelliyor. Taşıyıcı annelik, tek veya üç ebeveynli çocuklar, soy hattına yönelik genetik müdahale gibi tartışmalı uygulamaları sorgulayan bu kitap, yüzleşmeye başladığımız üreme devriminin çetrefilli felsefi sorularına dikkat çekmeyi ve onlara gerekçelendirilmiş cevaplar aramayı deniyor.

    Dişiyle erkeğin cinsel ilişkisine kayıtlı doğal üreme zorunluluğunun aşılmasıyla belirginleşen kararsızlık, çelişki, parçalanma, dağılma, belirsizlik gibi durumlar üreme meselesinin etrafına da kümeleniyor. Son yarım asrın ezber bozan üreme hikayelerinin doğurduğu çağdaş etik sorunlar karşısında, emekleme evresindeki posthümanist canlılık bakışları, yeni soybağı anlayışlarına, aile ve akrabalık kurgularına can verecek saklı vaatler taşıyor. Türkçedeki üreme literatürüne katkısıyla bu kitap, yeni üreme teknolojilerinin beraberinde getirdiği felsefi sorunları çözme iddiasında bulunmadan ve özenli bir tutumu elden bırakmadan, çözümlemeye yönelik bir tartışma açmayı hedefliyor.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.