%3
121,25 TL
125,00 TL
Kazancınız
:
3,75 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Osmanlı’nın son güçlü padişahı olan Sultan Abdülhamid, tarihçiler camiasında ve kamuoyunda genellikle ya kutsallaştırılıp bir saadet devri hükümdarı, “Ulu Hakan” olarak görülmekte ya da hakaret yağdırılan bir nefret objesine, “Kızıl Sultan”a dönüştürülmektedir. Böyle bir ifrat ve tefritçi yaklaşımdan uzak durarak kaleme aldığı bu çalışmasında Hüseyin Çelik, “Sultan Abdülhamid meselesi”ni çeşitli sorular ve cevaplar eşliğinde, tarihsel bilgi ve belgelere dayanarak ama ayrıntılara da boğulmadan, yalın bir dil ve üslûpla tasvir etmeye girişiyor. Abdülhamid’in doğrular Devamını Gör

Türü
:
Tarih
Sayfa Sayısı
:
208
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
Boyutlar
:
13.5 x 19.5
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786254497476
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
17.05.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Osmanlı’nın son güçlü padişahı olan Sultan Abdülhamid, tarihçiler camiasında ve kamuoyunda genellikle ya kutsallaştırılıp bir saadet devri hükümdarı, “Ulu Hakan” olarak görülmekte ya da hakaret yağdırılan bir nefret objesine, “Kızıl Sultan”a dönüştürülmektedir. Böyle bir ifrat ve tefritçi yaklaşımdan uzak durarak kaleme aldığı bu çalışmasında Hüseyin Çelik, “Sultan Abdülhamid meselesi”ni çeşitli sorular ve cevaplar eşliğinde, tarihsel bilgi ve belgelere dayanarak ama ayrıntılara da boğulmadan, yalın bir dil ve üslûpla tasvir etmeye girişiyor. Abdülhamid’in doğrularını da yanlışlarını da bilmek isteyenler için tam bir kılavuz.

     

    “Tarih okumak, araba süren bir kişinin arada bir, ihtiyaç oldukça dikiz aynasına bakması gibidir. Unutmayalım ki, ön cam dikiz aynasının yüz katı büyüklüğündedir. Ön cama bakıp araba sürmesi gereken bir sürücü, sürekli dikiz aynasına bakarsa arabayı ya duvara ya da bir kayaya bindirir. Bilinmelidir ki günümüzün zayıflık ve eksikliğini geçmiş süslemeleriyle telafi edemeyiz. Hayallerini, hatıralarının önüne geçiremeyen kişiler veya toplumlar gerçek anlamda başarı hikâyeleri yazamazlar.”

     

    “İşin özü mazi düşmanlığı, tarih ve ecdat düşmanlığı ne kadar hastalıklı bir ruh hali ise ‘maziperestlik,’ yani geçmişimizde, tarihte ne varsa bunları kutsama yaklaşımı da o kadar hastalıklı bir ruhun tezahürüdür.”

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.