%5
133,00 TL
140,00 TL
Kazancınız
:
7,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Nedim Gürsel bu romanında kendi “ruh ikizi”nin portresini çiziyor. Hayatıyla yapıtının, öznel coğrafyalarının dökümünü yapıyor bir bakıma. Paris’le İstanbul, Saraybosna’yla Diyarbakır, Yunan eşiyle Kürt sevgilisi, yaşam coşkusuyla ölüm korkusu arasında gidip gelen bir yazarın dünyasında dolaştırıyor okuru. Ve beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir yolculuğa çıkarıp azınlıkların yakın tarihiyle de buluşturuyor.

Kurmacayla otobiyografik unsurların ustaca harmanlandığı anlatının odak noktasındaki yazar Deniz Çakır’ın belki bir ayağı çukurda ama, ülkesinin aydınlık geleceğine inancı da tam. Ne var ki, otoriter yönetime meydan okuduğu için tutuklanmadan önce “Son Yolcu”yu yazabilecek mi acaba? Unutulmuşların, yüzyıllar boyunca zulme uğr Devamını Gör

Türü
:
Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı
:
168
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
3/2022
Boyutlar
:
13.50 x 19.50
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786258090376
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
01.05.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Nedim Gürsel bu romanında kendi “ruh ikizi”nin portresini çiziyor. Hayatıyla yapıtının, öznel coğrafyalarının dökümünü yapıyor bir bakıma. Paris’le İstanbul, Saraybosna’yla Diyarbakır, Yunan eşiyle Kürt sevgilisi, yaşam coşkusuyla ölüm korkusu arasında gidip gelen bir yazarın dünyasında dolaştırıyor okuru. Ve beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir yolculuğa çıkarıp azınlıkların yakın tarihiyle de buluşturuyor.

    Kurmacayla otobiyografik unsurların ustaca harmanlandığı anlatının odak noktasındaki yazar Deniz Çakır’ın belki bir ayağı çukurda ama, ülkesinin aydınlık geleceğine inancı da tam. Ne var ki, otoriter yönetime meydan okuduğu için tutuklanmadan önce “Son Yolcu”yu yazabilecek mi acaba? Unutulmuşların, yüzyıllar boyunca zulme uğrayıp göçe zorlanmışların, yerlerinden yurtlarından koparılmışların acısını dile getirebilecek mi?

    “Küçük sevgilisi aslında özgürlüğüydü onun, başının belası değil. Hem öyle olsaydı bile tatlı, akıllı, sevdalı bir genç kadındı. Bal akıyordu ağzından. Kara, kapkara bakışlarıyla Diyarbakır’ın ta kendisiydi. Dışı sert, içi yumuşak. İlle de bela aramak gerekiyorsa aynaya bakmalıydı.”

    “Tarih ne cumhurbaşkanının nutuklarına ne de sapına kadar milliyetçi Osmanlı tarihçilerine bırakılmayacak kadar önemli bir alandır.”

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.