%40
39,00 TL
65,00 TL
Kazancınız
:
26,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Kuşağının çok üretken şairlerinden biri Ali Özgür Özkarcı. Şiirin mutfağında bulunmayı da tercih eden, aynı zamanda gözü pek eleştiriler kaleme alan bir yazar.

Dört Köşeli Kambur, Ali Özgür Özkarcı’nın ilk öykü kitabı ama “Türkiye Üçlemesi”nin ikincisi. Üçlemenin ilk kitabı Bitik Ülke Son Atı adlı şiir kitabıydı.

Dört Köşeli Kambur’un taşıdığı dertlerin çizgisini en erken 1915’e çekebiliriz. Öyküler, bir taraftan gündelik yaşamdaki kodlamaları ve ötekileştirmeleri ifşa ederken, diğer taraftan da yıkıntının ardında kalanlara uzanıyor.

Bu öykülerden; Ermeni denince kaçırılan gözlere, bazı kelimelerden kaçmaya, kaçarken vurulmaya, kaçmanın ta kendisine gidebiliriz. Çukurova’ya çok kolay gidebiliriz. Çünkü bu metinler de  b Devamını Gör

Türü
:
Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı
:
86
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
4/2019
Boyutlar
:
14.0 x 20.0
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786051853864
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
04.05.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Kuşağının çok üretken şairlerinden biri Ali Özgür Özkarcı. Şiirin mutfağında bulunmayı da tercih eden, aynı zamanda gözü pek eleştiriler kaleme alan bir yazar.

    Dört Köşeli Kambur, Ali Özgür Özkarcı’nın ilk öykü kitabı ama “Türkiye Üçlemesi”nin ikincisi. Üçlemenin ilk kitabı Bitik Ülke Son Atı adlı şiir kitabıydı.

    Dört Köşeli Kambur’un taşıdığı dertlerin çizgisini en erken 1915’e çekebiliriz. Öyküler, bir taraftan gündelik yaşamdaki kodlamaları ve ötekileştirmeleri ifşa ederken, diğer taraftan da yıkıntının ardında kalanlara uzanıyor.

    Bu öykülerden; Ermeni denince kaçırılan gözlere, bazı kelimelerden kaçmaya, kaçarken vurulmaya, kaçmanın ta kendisine gidebiliriz. Çukurova’ya çok kolay gidebiliriz. Çünkü bu metinler de  bugünden, buradan oraya kaçıyor. Çukurova’ya.

    Ali Özgür Özkarcı’dan dört adet demir leblebi öykü. Çiğnenmesi mümkünsüz.

    “…Sonra, artık bunun da önemi yok, diye düşündüm, mezarlıktan uzaklaşan adımlarım sıklaştıkça. Tek bir cümle kalıyordu her şeyin sonunda. Günlüğün arasından düşen Ermenice cümleyi tekrarladım durmadan: İnsanın saklanacağı yer kalmamışsa vatanı yoktur.”

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.