%17
99,60 TL
120,00 TL
Kazancınız
:
20,40 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıla girilirken siyasette resmi kurumları ve din ayrımlarını aşan projeler oluşturmak için aile ve himaye ilişkilerini kullanan bireysel aktörlerin önemli bir ağırlığı vardı. Bu “uzun yüzyıl”ın ilk otuz yılında imparatorluğu sarsan ihtilaller sürecinde –1821’de başlayan ve 1832’de bağımsızlıkla sonuçlanan Yunan isyanı; 1826’da yeniçeriliğin kaldırılması ve bu ortamda Mısır’da Mehmed Ali Paşa’nın ciddi bir tehdit oluşturacak şekilde yükselişi– resmi iktidar aygıtının dışında kalsalar da söz edilen ilişkileri kullanarak Osmanlı “yönetişim” sistemi içinde yer almış bu aktörler de önemli roller oynadılar.

İsyanlar patlak verince, merkezi devlet suçlu olarak algıladıklarını ve ortaklarını cezalandırma po Devamını Gör

Türü
:
Sayfa Sayısı
:
384
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
1/2022
Boyutlar
:
15.00 x 23.00
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786254059766
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
21.04.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıla girilirken siyasette resmi kurumları ve din ayrımlarını aşan projeler oluşturmak için aile ve himaye ilişkilerini kullanan bireysel aktörlerin önemli bir ağırlığı vardı. Bu “uzun yüzyıl”ın ilk otuz yılında imparatorluğu sarsan ihtilaller sürecinde –1821’de başlayan ve 1832’de bağımsızlıkla sonuçlanan Yunan isyanı; 1826’da yeniçeriliğin kaldırılması ve bu ortamda Mısır’da Mehmed Ali Paşa’nın ciddi bir tehdit oluşturacak şekilde yükselişi– resmi iktidar aygıtının dışında kalsalar da söz edilen ilişkileri kullanarak Osmanlı “yönetişim” sistemi içinde yer almış bu aktörler de önemli roller oynadılar.

    İsyanlar patlak verince, merkezi devlet suçlu olarak algıladıklarını ve ortaklarını cezalandırma politikasını benimsedi. Bunu yapınca, Fenerlilerin ve yeniçerilerin içinde yer aldıkları pek çok siyaset alanında bir güç boşluğu ortaya çıktı. Osmanlı devletinin restorasyonu ancak 1830’larda, yeni bir yönetişim düzenlemesiyle sağlanabildi. Bu yeni düzenlemede Büyük Güçler’in ağırlığı giderek daha çok hissedilirken, içeride de diplomasinin askeri güç karşısındaki önemi en azından Tanzimat döneminin sonuna kadar sürekli arttı. Babıâli de, devletteki merkezileşme çerçevesinde kendi kordiplomatiğini yeniden yapılandırıncaya kadar, Fenerlilerden yararlanmayı sürdürdü.

    Christine M. Philliou, Fenerli elitin önemli bir üyesinin, Stefanos Vogoridis’in (1780-1859) mesleki kariyerinin farklı aşamaları üzerinden bu kritik döneme ışık tutarken, bir “Fenerli” biyografisini Osmanlı İmparatorluğu’nun bu belirleyici değişim sürecinin anlatısına, Bir İmparatorluk Biyografisi ’ne dönüştürüyor.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.